Bu hafta sonu için size önereceğim film; Afgan sinemasından ''Sabır Taşı''...Severseniz aynı yönetmenin ''Yeryüzü ve Küller'' adlı bir filmi daha var...Afgan yazar Atiq Rahimi'nin Fransızca olarak yazdığı Sabır Taşı romanından uyarlanmış...Roman Fransa'nın en prestijli ödülü olarak gösterilen Goncourt edebiyat ödülünü almış.''Uçurtma Avcısı '' ve ''Bin Muhteşem Güneş'' tadında diyebilirim...Onları sevdinizsse bu film tam size göre...
İsteği dışında bir mücahit ile evlendirilen kadın,kocasının çatışmada yaralanıp onun bitkisel hayata girmesiyle ona bakmaya başlıyor...Bu arada kocasına sürekli anlatıyor,günlük yaşamında anlatamayacağı ne varsa anlatır kocasına...Örneğin banyo yaparken kayınbiraderlerinin onu izlediğini gibi... Peki inanışa göre kendine anlatılanı emip emip sonunda çatlayan sabır taşı ,çatlayacak mı? E bu kadar ip ucu yeter...
Kitap ise ben bu hafta sonu Haruki Murakami'nin tek okumadığım kitabı özenle sakladığım ''Yaban Koyununun İzinde''...Geçen gün başlayacaktım ama bir türlü olmadı...
Bir çay saati önerisi de elmalı turta ile olsun...Benim elmalı turta anılarım vardır bir dolu....Çokça anlattım burada...Bi daha yazmayayım şimdi...Çok üşengecim bugün,resim bile eski yazımdan...Tabak annemden hatıradır...Hatta ve hatta tarifi de o yazımdan kopyaladım:))Pazar günü şöyle bir film bir kitap keyfinin yanına çok yakışır.
Yemek önerim ise...E havalar serinledi. Bir kuru fasulye bir pilav yakışmaz mı bu hafta sonuna?...Ben yanına pazardan küçük küçük tatlı kırmızı soğanlar da aldım...Pzarcı bağırıyordu,balığın yanına ,balığın yanına diye...Sen ver bakim ordan bana bi kilo dedim. Neyin yanında yiyeceğimi ben senden iyi bilirim:)
Bir öneride bu mis gibi el yapımı,doğal sabunlar...''Mine Flora '' dan...Biz artık duş jeli yerine bunları kullanıyoruz...Güllü,kahveli, mürverli,ısırganlı ve de kekikli bizimkiler. Ama siz çok daha farklı çeşitte sabunları buradan görebilir ve sipariş verebilirsiniz... Mine Flora
Elmalı pasta tarif:Bu tarif ta benim çocukluğumdan...Teyzem ne zaman benim Bursa'ya geleceğimi duysa ilk iş bunu yapardı...hem yapar,hem saklar ,yapmadım yapmadım bu sefer fırsat bulamadım diye beni kızdırır,evin her tarafını aratırdı. Bu pastayı ararken sandalye içine geçmişliğim vardır:))
Bir paket istediğiniz tür yağ, tereyağ da olabilir. ben zeytinyağlı becel kullandım. Bir su bardağı şeker, biryumurta ve 10 çorba kaşığı süt. Hemen hemen bir çay bardağı gibi. Kabartma tozu ve vanilya. Yağı ertmeyin. Birlikte yoğurun. Ammaaaa bu yoğurma işlemine geçmeden içini pişirelimki o arada soğusun. Dört elmayı soyun rendeleyin. Yarım su bardağı şeker ile pişirin, altını kapatınca iki tatlı kaiığı kadar tarçın ilave edin. İsterseniz biraz fındık veya ceviz de koyabilirsiniz ama ben koymadım. Teyzem koyardı. Hamuru ikiye bölün , tepsiniz büyüklüğünde birinci parçayı merdane ile açıp, tepsiye yerleştirin. Ben hamuru direk yağlanmış tepsiye koyup elimle tepsiye yayıyorum:)). Üstüne hazırladığınız malzemeyi yayın. Şimdi asıl konuya geliyoruz. teyzem ikinci parçayı da merdane ile açıp üstüne yerleştirip fırında çok pembeleşmeden pişirip üstüne pudra şekerini eleyerek dökerdi. Bendeniz ise Linzer Turtadan esinlenerek bu ikinci parçayı merdane ile incelterek ama çok inceltmeden, kurabiye kalıpları ile kesiyorum. Çiçekler kalpler. Bunları malzemenin üstüne yerleştiriyorum. hafif aralıklar kalmasında bir sakınca yok , o pişerkende biraz kapanıyor zaten. Serviste aynen yine üstüne pudra şekeri serperek servis yapıyorum.
Güzel olsun hafta sonunuz...
No comments:
Post a Comment